Rektal polip (juvenil polip) bağırsağın son kısmı olan rektumun dışarıya doğru keseleşmesi şeklinde tanımlanan bir hastalıktır.
Pek çok sebep buna neden olabilirken, genellikle beslenme bozuklukları ya da hastalarda görülen sindirim problemler, bağırsağın keseleşmesine bunun sonucu olarak boşaltımda sorunlar oluşmasına neden olmaktadır. En büyük sorunlardan biri boşaltımın yeterince rahat yapılamaması ve zorlamaya bağlı olarak kanama riski oluşmasıdır. Bağırsak üzerinde çıkan polipler bazı durumlarda rektum kanserinin habercisi bile olabilirken, bazı durumlarda sadece zararsız ve tedaviye ihtiyaç duyan oluşumlar olarak kalmaktadırlar.
5 ve 15 yaş aralığındaki çocuklarda genellikle daha büyük sıklıkla görülmektedir. İlk belirtisi ise, dışkıda sürtünmeye bağlı oluşan çizgi şeklinde kanamalardır.
Rektal polip (juvenil polip) bazı durumlarda tek bir tane olmakta bazı durumlarda ise birden fazla olmaktadır. Polip sayılarının 10 taneye kadar çıkabildiği bilinmektedir. İlaçlı ya da alternatif bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte, bilinen tek tedavisi polip ya da poliplerin ameliyatla alınmasıdır.
Polipler, ameliyatla alınmadığı durumlarda dışarı doğru sarkma yapabilir ve daha ileri dönemlerde koparak kanamalara neden olabilmektedirler. Bu durum özellikle küçük çocuklar açısından sorun oluşturacağından dolayı, teşhis koyulduğu anda geç kalınmadan ameliyat edilmelidirler.
Ameliyat ile alınmayan poliplerin kendiliğinden kopması halinde, çocukların zaten hassas olan bağırsak dokularında ciddi kanamalara neden olabilmektedirler.
Rektal polip (juvenil polip) ameliyatı genel anestezi altında çocuk cerrahisi uzmanları tarafından, gerekli görüldüğü takdirde genel cerrahi uzmanlarından yardım alınarak yapılan bir işlemdir. Poliplerin sayısı ve boyutları ameliyatın süresini belirlemekle birlikte, polipler bağırsak dokusundan ayrılarak alınır ve kanama kontrolü yapılır.
Polipler, makat kısmına oldukça yakın olduğundan dolayı, makatı açmak için kullanılacak olan bir spekulum yardımı ile ameliyat yapılabilmektedir. Ameliyat sonrasında ise, hastanın bakımı önem taşımaktadır. Doktor tarafından verilen diyete uyulmalı ve kontroller düzenli yaptırılmalıdır.
Hasta ameliyattan çıktıktan sonra, makat kısmı pansuman ile kapalı olmaktadır ve özellikle, yara yeri sürekli olarak nemli kalacağından hastanın enfeksiyon kapmaması için profilaktik antibiyotik tedavisine başlanmalı ve kontroller aksatılmamalıdır.
Doktorun verdiği diyete uyulmalı ve lif yönünden engin gıdalar yenmemelidir. Mümkün olduğunca yumuşak beslenilmesi, yara yerinin dışkı ile zedelenmesi riskini en aza indirecektir. Bu durum için özellikle dikkat edilmeli ve hastaların bol sıvı tüketmesi sağlanmalıdır.
Pansumanlar düzenli olarak yapılmalı ve hastalar, kabızlık gibi hazımsızlık sorunlarına neden olabilecek hemen her şeyde uzak durmalıdır.